Av. Feride Hilal İmal’in “Yeni bir Dolarizasyon Biçimi mi? Para İkamesi Rolüyle Türkiye’de Stablecoinler” başlıklı yazısı Fortune Türkiye dergisinin Nisan/2025 Sayısında yayımlandı!
Universal Hukuk Logo
Logo



Universal 8 Apr, 2025 universal

Av. Feride Hilal İmal’in “Yeni bir Dolarizasyon Biçimi mi? Para İkamesi Rolüyle Türkiye’de Stablecoinler” başlıklı yazısı Fortune Türkiye dergisinin Nisan/2025 Sayısında yayımlandı!


Yazıda;

 

“Enflasyonist ekonomilerde yerel paranın değer kaybetme riskine karşı yabancı para cinsinden varlık ve yükümlülük tutmak olarak tanımlanan dolarizasyon, daha çok mevduat, kredi dolarizasyonu gibi klasik biçimleriyle merkez bankalarının yakından izlediği ve politika ürettiği bir konu. Türkiye’de de dolarizasyon eğilimi uzun süredir devam eden bir sorun. Bu sorun enstrümanların çeşitlenmesiyle karşımıza örneğin yatırım fonları gibi farklı biçimlerde çıkıyor. Yapılan çalışmalar Türkiye’de stablecoinlerin yeni bir dolarizasyon biçimi olarak oldukça popüler olduğunu gösteriyor. Mart ayında yaşanan ekonomik gelişmelerin bu popülariteyi çok daha yüksek seviyelere çıkarması gündemde.

 

Stablecoin nedir ve nasıl bir ekosistemden söz ediyoruz?

Stablecoinler çoğunlukla belirli bir para birimi, varlık ya da para birimleri ve/veya varlık sepetine ilişkin istikrarlı bir değerin korunmasını amaçlayan kripto varlıklar olarak tanımlanıyor. Stablecoinler günümüzde çoğunlukla DeFi ekosisteminde gelir elde etmeye yarayan neredeyse tüm ticari faaliyetlerin ve satın alınan ürün ve hizmetlerin tek ve temel para birimleridir.

Türkiye’de stablecoinlere karşı ilgi nasıl?

Türkiye 136,8 milyar dolarla MENA'nın en büyük ve dünyanın ise yedinci büyük kripto varlık pazarına sahip. Bunun doğal bir sonucu olarak bu pazarın para birimi olan stablecoinlerin Türkiye’deki ticaret hacmi de oldukça yüksektir. Ancak bu oran kendisinden bir sonraki ülkeden oldukça büyük bir farkla GSYİH'nın %4’ü ile Türkiye’yi stablecoin işlem hacminde dünya birincisi yapacak kadar çarpıcıdır.

Türkiye’de stablecoinlere olan bu yoğun ilgi elbette öncelikle DeFi ekosisteminde kripto yatırımına yönelik tüketici davranışları ile doğrudan ilgilidir. Ancak bununla birlikte Eylül 2024’de yapılan bir anket çalışması bu ilginin tek nedeninin bu olmadığını gösterdi. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 5 gelişmekte olan pazarda yapılan çalışma, stablecoinlerin DeFi’deki rolü yanında dikkat çekici bir büyüme ivmesiyle yeni bir dolarizasyon biçimi olarak kullanıldığını da ortaya koyuyor. Rapor stablecoinlerin ülkemizde geleneksel finanstaki paranın rolü gibi yabancı fiat para birimi cinsinden birikim ve işlemler yapmak ve özellikle yabancı bir fiat para birimi cinsinden sınır ötesi para transferleri gerçekleştirmek için de oldukça popüler olduğunu gösteriyor.

Dolarizasyon biçimi olarak yükselen bu ilginin sebebi nedir?

Bu ilginin başlıca sebebi enflasyonist ekonomilerde özellikle ABD dolarına sabitlenmiş stablecoinlerin ABD dolarının programlanabilir bir ikamesi olarak birikim ve işlemler yapmak, hızlı ve ucuz para transferi gerçekleştirmek amacıyla kullanılması diyebiliriz. Uluslararası finansal düzenleyicilerin de kabul ettiği üzere stablecoinler sınır ötesi ödemeleri daha ucuz, daha hızlı ve daha erişilebilir hale getirmeyi başarma potansiyeline sahiptir. Bununla birlikte finansal katılım konusunda da stablecoinlerin potansiyeli düzenleyiciler tarafından kabul edilmiş durumda. Elbette bugün bu popülaritede henüz düzenlenmemiş bir ekosistemde kara para ve terörizm finansmanı gibi kötü niyetli amaçların güdülüyor olması da büyük pay sahibi.

Peki riskleri hakkında neler söylenebilir?

Yeni ve henüz düzenleyici bir zemine oturmamış stablecoinlerin bir dolarizasyon biçimi olarak kullanımının da tüketiciye ve finansal sisteme ilişkin çeşitli ve henüz tecrübe edilmemiş riskleri var. Bilhassa belirsiz geri ödeme hakları, istikrar mekanizmasından kaynaklanan zafiyetler 2022, 2023 yıllarında yaşanan hadiselerde birçok tüketicinin zarar görmesine sebep oldu. Bu hadiselerden bankacılık sistemi de etkilendi. Finansal açıdan yüksek oranlarda likiditenin bankacılık sisteminden çıkması ve gölge bankacılık riskleri ülkelerin ekonomi politikasına etki eden ve mevcut finansal sistemi tehdit eden sonuçlar doğurabilir. FSB’nin Temmuz 2024’te yayımladığı rapor Türkiye’deki stablecoin popülaritesi üzerinden örnekler vermesi açısından dikkat çekicidir. FSB henüz kapsamlı bir düzenleyici çerçeve oluşturulmamışken stablecoinlerin gelişmekte olan ekonomilerde bu kapsamda kullanılmasının ülkeyi para politikası, mali kaynakları zorlama, likidite problemleri ve parasal egemenlik gibi risklere karşı çok daha savunmasız bıraktığını ortaya koymuştur.

Düzenlemeler cephesinde durum nasıl?

Stablecoin ekosisteminde aslan payını %99,3 piyasa hacmiyle ABD dolarına sabitlenmiş stablecoinler alıyor. ABD, bu popülariteyi yasal düzenlemelerle finansal açıdan ülke lehine çevirmeyi hedefliyor. ABD’de eyalet düzeyinde düzenlemeler mevcut. Ancak Trump hükümeti federal düzeyde de çok kısa bir süre içinde stablecoinleri sigortalı bir banka mevduatı olarak düzenleyen taslağı yasalaştıracağını duyurdu. ABD bu yolla tüketici korumasının yanında stablecoinleri mevcut bankacılık sistemi içine entegre ederek hem likiditeyi mevcut finansal sistemin içinde tutmayı hem de regülasyonla oluşacak güven ortamıyla ülkeye likidite girişini artırmayı böylelikle enflasyonu düşürmeyi hedeflediklerini açıkladı.

AB yürürlüğe giren MiCA ile stablecoinlere odaklanarak yükselen potansiyelini, ekonomik ve makroekonomik risklerini kucaklayan kapsamlı bir düzenleme sunuyor. MiCA da itibari para birimine sabitlenmiş stablecoinleri mevcut finansal sistemin içine PSD2 kapsamında bir elektronik para olarak yerleştiriyor. Ülkemizde de ilerleyen dönemde benzer düzenlemelerin yapılması öngörülüyor.”

 

Kaynak: Fortune Turkey Nisan/2025

 

 

Yazıda;

 

“Enflasyonist ekonomilerde yerel paranın değer kaybetme riskine karşı yabancı para cinsinden varlık ve yükümlülük tutmak olarak tanımlanan dolarizasyon, daha çok mevduat, kredi dolarizasyonu gibi klasik biçimleriyle merkez bankalarının yakından izlediği ve politika ürettiği bir konu. Türkiye’de de dolarizasyon eğilimi uzun süredir devam eden bir sorun. Bu sorun enstrümanların çeşitlenmesiyle karşımıza örneğin yatırım fonları gibi farklı biçimlerde çıkıyor. Yapılan çalışmalar Türkiye’de stablecoinlerin yeni bir dolarizasyon biçimi olarak oldukça popüler olduğunu gösteriyor. Mart ayında yaşanan ekonomik gelişmelerin bu popülariteyi çok daha yüksek seviyelere çıkarması gündemde.

 

Stablecoin nedir ve nasıl bir ekosistemden söz ediyoruz?

Stablecoinler çoğunlukla belirli bir para birimi, varlık ya da para birimleri ve/veya varlık sepetine ilişkin istikrarlı bir değerin korunmasını amaçlayan kripto varlıklar olarak tanımlanıyor. Stablecoinler günümüzde çoğunlukla DeFi ekosisteminde gelir elde etmeye yarayan neredeyse tüm ticari faaliyetlerin ve satın alınan ürün ve hizmetlerin tek ve temel para birimleridir.

Türkiye’de stablecoinlere karşı ilgi nasıl?

Türkiye 136,8 milyar dolarla MENA'nın en büyük ve dünyanın ise yedinci büyük kripto varlık pazarına sahip. Bunun doğal bir sonucu olarak bu pazarın para birimi olan stablecoinlerin Türkiye’deki ticaret hacmi de oldukça yüksektir. Ancak bu oran kendisinden bir sonraki ülkeden oldukça büyük bir farkla GSYİH'nın %4’ü ile Türkiye’yi stablecoin işlem hacminde dünya birincisi yapacak kadar çarpıcıdır.

Türkiye’de stablecoinlere olan bu yoğun ilgi elbette öncelikle DeFi ekosisteminde kripto yatırımına yönelik tüketici davranışları ile doğrudan ilgilidir. Ancak bununla birlikte Eylül 2024’de yapılan bir anket çalışması bu ilginin tek nedeninin bu olmadığını gösterdi. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 5 gelişmekte olan pazarda yapılan çalışma, stablecoinlerin DeFi’deki rolü yanında dikkat çekici bir büyüme ivmesiyle yeni bir dolarizasyon biçimi olarak kullanıldığını da ortaya koyuyor. Rapor stablecoinlerin ülkemizde geleneksel finanstaki paranın rolü gibi yabancı fiat para birimi cinsinden birikim ve işlemler yapmak ve özellikle yabancı bir fiat para birimi cinsinden sınır ötesi para transferleri gerçekleştirmek için de oldukça popüler olduğunu gösteriyor.

Dolarizasyon biçimi olarak yükselen bu ilginin sebebi nedir?

Bu ilginin başlıca sebebi enflasyonist ekonomilerde özellikle ABD dolarına sabitlenmiş stablecoinlerin ABD dolarının programlanabilir bir ikamesi olarak birikim ve işlemler yapmak, hızlı ve ucuz para transferi gerçekleştirmek amacıyla kullanılması diyebiliriz. Uluslararası finansal düzenleyicilerin de kabul ettiği üzere stablecoinler sınır ötesi ödemeleri daha ucuz, daha hızlı ve daha erişilebilir hale getirmeyi başarma potansiyeline sahiptir. Bununla birlikte finansal katılım konusunda da stablecoinlerin potansiyeli düzenleyiciler tarafından kabul edilmiş durumda. Elbette bugün bu popülaritede henüz düzenlenmemiş bir ekosistemde kara para ve terörizm finansmanı gibi kötü niyetli amaçların güdülüyor olması da büyük pay sahibi.

Peki riskleri hakkında neler söylenebilir?

Yeni ve henüz düzenleyici bir zemine oturmamış stablecoinlerin bir dolarizasyon biçimi olarak kullanımının da tüketiciye ve finansal sisteme ilişkin çeşitli ve henüz tecrübe edilmemiş riskleri var. Bilhassa belirsiz geri ödeme hakları, istikrar mekanizmasından kaynaklanan zafiyetler 2022, 2023 yıllarında yaşanan hadiselerde birçok tüketicinin zarar görmesine sebep oldu. Bu hadiselerden bankacılık sistemi de etkilendi. Finansal açıdan yüksek oranlarda likiditenin bankacılık sisteminden çıkması ve gölge bankacılık riskleri ülkelerin ekonomi politikasına etki eden ve mevcut finansal sistemi tehdit eden sonuçlar doğurabilir. FSB’nin Temmuz 2024’te yayımladığı rapor Türkiye’deki stablecoin popülaritesi üzerinden örnekler vermesi açısından dikkat çekicidir. FSB henüz kapsamlı bir düzenleyici çerçeve oluşturulmamışken stablecoinlerin gelişmekte olan ekonomilerde bu kapsamda kullanılmasının ülkeyi para politikası, mali kaynakları zorlama, likidite problemleri ve parasal egemenlik gibi risklere karşı çok daha savunmasız bıraktığını ortaya koymuştur.

Düzenlemeler cephesinde durum nasıl?

Stablecoin ekosisteminde aslan payını %99,3 piyasa hacmiyle ABD dolarına sabitlenmiş stablecoinler alıyor. ABD, bu popülariteyi yasal düzenlemelerle finansal açıdan ülke lehine çevirmeyi hedefliyor. ABD’de eyalet düzeyinde düzenlemeler mevcut. Ancak Trump hükümeti federal düzeyde de çok kısa bir süre içinde stablecoinleri sigortalı bir banka mevduatı olarak düzenleyen taslağı yasalaştıracağını duyurdu. ABD bu yolla tüketici korumasının yanında stablecoinleri mevcut bankacılık sistemi içine entegre ederek hem likiditeyi mevcut finansal sistemin içinde tutmayı hem de regülasyonla oluşacak güven ortamıyla ülkeye likidite girişini artırmayı böylelikle enflasyonu düşürmeyi hedeflediklerini açıkladı.

AB yürürlüğe giren MiCA ile stablecoinlere odaklanarak yükselen potansiyelini, ekonomik ve makroekonomik risklerini kucaklayan kapsamlı bir düzenleme sunuyor. MiCA da itibari para birimine sabitlenmiş stablecoinleri mevcut finansal sistemin içine PSD2 kapsamında bir elektronik para olarak yerleştiriyor. Ülkemizde de ilerleyen dönemde benzer düzenlemelerin yapılması öngörülüyor.”

 

Kaynak: Fortune Turkey Nisan/2025

 

 

Abone Ol Paylaşılan bloglardan haberdar olmak için abone olabilirsiniz
E-Bülten aydınlatma metni için tıklayınız